Archive for the ‘Mühendis Fıkraları’ Category

Proje Müdürü

Aralık 6, 2007

Adamın biri çarşıda gezinirken bir evcil hayvanlar mağazasının önünden geçer ve merak edip ne var ne yok diye içeri girip gezinmeye başlar. Maymunların olduğu yere gelince bir müşterinin maymunu alıp mağaza sahibine fiyatı sorduğunu görür. Satıcı 5.000 $ der ve müşteri hiç itiraz etmeden ödeyip çıkar.gezinen adam merak edip satıcıya sorar. Bu maymun neden bu kadar pahalı. Satıcı:
– O maymun otocad, catıa, excell, word ü iyi bilir. Her türlü çizimi yapabilir, der.
Adam şaşırır.Ardından başka bir müşteri bir maymun alır. O da 5.000 $ dır ve müşteri itiraz etmeden ödeyip çıkar. Gezinen adam tekrar şaşırıp satıcıya sorar. Satıcı
– O maymun herlü projenin takibini onayını yapacak kabiliyettedir, der.
Adam iyice şaşırmıştır. Ardından başka bir adam bir maymun alır ve satıcıya 25.000 $ öder ve çıkar. Zaten şaşırmış olan gezinen adam bu kez kafayı yer ve satıcıya:
– Bu maymun neden ötekilerden pahalı, diye sorar. Satıcı:
– Valla o maymun hepsini çok iyi bildiğini iddia ediyor ama ne kadar denediysem yapmıyor. Kendisinin proje müdürü olduğunu söylüyor, der.

Temel ve Tüp Geçit

Aralık 6, 2007

Mısır hükümeti Kızıldeniz in altına tüp geçit yaptırmak için ihale açar.
İhaleye İngiltere den, Amerika dan, Japonya dan birer firma ve Türkiye den de Temelin firması olmak üzere dört firma katılır. Firmaları teker teker mülakata çağırırlar ve teknik bilgi isterler.
İngiliz Firması:
– Biz iki taraftan da eşzamanlı olarak tüneli kazmaya başlarız ve denizin altında tam ortada buluşuruz.
Tüneller arasında maksimum 1 metre fark olur, 30 metre enindeki tünelde de 1 metreyi rahatlıkla düzeltiriz. derler.
Amerikan Firması:
– Biz de iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 50cm fark olur. derler.
Japon Firması:
– Biz iki taraftan kazmaya başlarız ve tam ortada buluşuruz.
Maksimum 20cm fark olur. derler.
Sıra bizim Temel e gelir.
Temel:
– lla biz de iki taraftan kazmaya başlarız.
Ortada buluştuuuk buluştuk, buluşamadık iki tüneliniz olur. der!!!

Mühendis Yarışması

Aralık 6, 2007

Bir grup mühendis bir televizyon yarış programı için bir adaya bırakılır.Yanlarında sadece giyeceği elbiseleri ile adaya bırakılan mühendisler hayatlarını yardım almadan idame ettireceklerdir. Mühendisler önce bir ağaçtan ev yapmak için kolları sıvar. Göz kararı
ölçü alamadıklarından kimisi tek gözünü kısıp başparmağı ile ölçü alır kimisi karış ile ölçerek,özenerek işlerini yaparlar. Bu arada bir tanesi iş yapmadığı gibi kendisinin daha iyi yapacağını söyler, yaptıkları işi de beğenmez. Geçtikleri güzergaha da pisliğini yapınca diğerleri artık dayanamaz ve yaka paça bunu tutup senin derdin nedir diye sorarlar.Tüm kameralar onlara dönmüştür ve canlı
yayındadırlar.
-Arkadaşlar ben buraya gelmeden üst düzey yönetici kursu almaktaydım, beni mazur görün, der.

Yönetici ve Mühendis

Aralık 6, 2007

Büyük bir şirketin üst düzey yöneticilerinden biri bir gün Newyork üzerinde balonla dolaşmaya çıkar. Aksilik bu ya, pusulasını aşağıya düşürür ve kaybolur.
İnmek için uygun bir yer ararken bir gökdelenin tepesinde sigara içen bir adam görür ve alçalır.
– Pardon. Ben neredeyim acaba? diye sorar.
– Yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içindesin. der adam.
Yönetici sinirlenir:
– Sen mühendissin değil mi? diye sorar.
– Evet. der adam. Nereden bildin?
– Çünkü başım belada ve sana bir soru soruyorum. Verdiğin cevap 100% doğru fakat hiç bir işime yaramyor.
– Sen de yöneticisin değilmi?
– Evet sen nereden bildin?
– Çünkü yerden 500 feet yükseklikte bir balonun içinde kaybolmusun. Pusulan yok, berbat durumdasın. Fakat bu şimdi benim suçum oldu.

Boru

Aralık 6, 2007

Fizikçi, matematikçi, kimyacı, jeolog ve antropologdan oluşan bir heyet bir araştırma için arazide bulunmaktadır. Birden yağmur bastırır. Hemen yakındaki bir arazi evine sığınırlar. Ev sahibi bunlara bir şeyler ikram etmek için biraz ayrılır. Hepsinin dikkati soba üzerinde toplanır. Soba yerden 1 m. kadar yukarda, altındaki dizili taşların üzerindedir. Sobanın niçin böyle kurulmuş olabileceğine dair bir tartışma başlar.
Kimyacı:
-Adam sobayı yükselterek aktivasyon enerjisini düşürmüş, böylece daha kolay yakmayı amaçlamış.
Fizikçi:
-Adam sobayı yükselterek konveksiyon yoluyla odanın daha kısa sürede ısınmasını sağlamak istemiş.
Jeolog:
-Burası tektonik hareketlilik bölgesi olduğundan herhangi bir deprem anında sobanin taşların üzerine yıkılmasını sağlayarak yangın olasılığını azaltmayı amaçlamış.
Matematikçi:
-Sobayı odanın geometrik merkezine kurmuş, böylece de odanın düzgün bir şekilde ısınmasını sağlamış.
Antropolog:
– Adam ilkel topluluklarda görülen ateşe tapmanın daha hafif biçimi olan ateşe saygı nedeniyle sobayı yukarıya kurmuş.
Bu sırada ev sahibi içeri girer ve ona sobanın yukarda olmasının nedenini sorarlar. Adam cevap verir:
– Boru yetmedi!!!!!!

Ben Üniversitede Okudum

Aralık 6, 2007

Üniversiteyi yeni bitiren bir genç iş arayip buluyor. İlk çalişacağı gün patronu geliyor:
– Hey sen al şu bezi yerleri silmeye başla.
Genc:
– Ama efendim ben üniversitede okudum
Patron:
– Ha o zaman başka ver bezi, ben sana nasil yapacağini göstereyim.

Mühendis Getirdik

Aralık 6, 2007

Kayseri nin bir köyünde imece yöntemiyle yol yapılıyor. Bunun için de eşekten yararlanılıyor.Eşek hangi yolu izlerse, orası genişletip araba yoluna dönüştürülüyor. Köye gelen Amerikalı Barış Gönüllüsü, ne olup bittiğini kavrayamadığı için sorar :
-Ne yapıyorsunuz böyle?
-Yol yapıyoruz.
-Bu eşşek ne için?
-O, yolun mühendisi. Yola uygun geçişi o gösterir.
Barış Gönüllüsü katıla katıla güler :
-Ya eşek bulamasaydınız?
-İşte o zaman Amerika dan mühendis getirirdik!

Tercih

Aralık 6, 2007

Iki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri digerine sorar,
– Bu muhtesem bisikleti de nereden buldun ? Digeri cevap verir,
– Dün tek basima dolasirken bir yandan da okulu bitirince ne is yapacagimi düsünüyordum. Birden bu bisikletin üzerinde nefis bir kiz geldi ve yanimda durdu. Bisikleti çimenlerin üzerine birakti ve üzerindeki bütün giysileri çikartti. Sonra da bana
– Hangisini istiyorsan al dedi.
Diger ögrenci arkadasini dogrularcasina basini sallayarak,
– Iyi seçim yapmissin, elbiseler belki sana uymayabilirdi”.

Konuşan Kurbağa

Aralık 6, 2007

Adamın biri bir gün yolda giderken bir kurbağa görür ve kurbağa dile gelir
– Ben aslında bir insanım, eğer beni bir kere öpersen çok güzel bir prenses haline gelirim”
Adam kurbağayı eline alır ve cebine koyar. Kurbağa tekrar dile gelir
– Eğer beni öpersen çok güzel bir prenses olacağım, ve seninle 1 hafta kalmaya razıyım.
Adam kurbağayı cebinden çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek yeniden cebine koyar.
Kurbağa yalvarmaya başlar
– Eğer beni öper ve güzel bir prenses haline çevirirsen seninle bir hafta kalırım ve istediğin her şeyi yaparım
Adam tekrar kurbağayı çıkarır, şöyle bir bakar ve gülümseyerek cebine koyar
Sonunda kurbağa dayanamaz
– Senin neyin var? Sana çok güzel bir prenses olduğumu ve beni öpersen 1 hafta seninle kalıp istediğin her şeyi yapacağımı söyledim. Neden beni öpmüyorsun?
Sonunda adam konuşur
– Bak, ben bir mühendisim. Kızlarla uğraşacak vaktim yok, fakat konuşan bir kurbağa çok ilginç geliyor.

Amerikan Teknolojisi

Aralık 6, 2007

Amerikalılar yeni bir uçak geliştirirler ve bu uçağı denemek için
Arabistan a götürürler.Bir Arap pilotunu uçağa bindirirler ve uçak havalanır. Arap pilot uçağı kullanırken dört motordan biri patlar.
Göstergelerde “Don t panic. This is American technology” yazısı görülür, pilot rahatlar.
Daha sonra bir motor daha patlar ve göstergelerde yine aynı yazı görülür. Pilot da uçmaya devam eder. Ne var ki az sonra iki motor birden patlar. Hiç motor kalmayınca Arap pilot panikler. Tam bu esnada göstergelerde yine aynı yazı görülür ve uçak kendi kendini yumuşak bir şekilde indirir. Araplar pilottan bu olayı öğrenince şaşırırlar ve kendileri de böyle bir uçak yapmaya karar verirler. Ve nitekim bir uçak yapıp Amerika dan bir pilot davet ederler. Pilot biner uçağa, başlar uçmaya. Bir iki dakika sonra bir motor patlar. Göstergelerde “Don t panic. This is Arabic technology” yazısı görülür. Az sonra ikinci motor da patlar ve aynı yazı gözükünce Amerikali pilot: “Ulan bizim uçağın aynısını taklit etmişler.” der. Derken iki motor birden patlayınca uçağın kendi kendini yere indireceğini düşünen pilot göstergelerde şu yazıyı görür: “Don t panic. This is Arabic technology. Please repeat after me. Eşhedü en la ilahe illallah….”

Hastayım

Aralık 6, 2007

-Efendim,bugün çok hastayım,başım ağrıyor,midem bulanıyor,vücudumun her yeri sanki dayak yemiş gibi.Korkarım işe gelemeyeceğim…
Durumu dinleyen patron
-Kerim Bey,biliyorsun bugün çok önemli müşteriler geliyor ve sana mutlaka ihtiyacımız var.Böyle durumlarda ben karıma bir masaj yaptırır,bir de seks yaparım.Kesinlikle kendime gelirim.
Lütfen sen de dene ve hemen işe gel.
Aradan iki saat geçer ve Kerim bey patronu tekrar arar.
-Efendim dediğinizi yaptım.Gerçekten iyi geliyormuş.Sanırım kısa bir süre sonra işte olurum…
-Haa bu arada evinizin manzarası inanılmaz güzelmiş…

Memurum

Aralık 6, 2007

Hirsizin biri gece is basina konuldu. Gozune kestirdigi bir adami koseye cekti ve:
– Ya paran ya hayatin?
Adam:
– Benim hic param yok.
Hirsiz:
– Nasil yani? Ne is yapiyon?
Adam:
– Memurum
Hirsiz:
– O zaman yuru git. Memursan hayatin bile yoktur.

Nasa

Aralık 6, 2007

Nasa Mars a adam gönderecekmiş. Sadece bir kişi gidebilecek, giden de geri dönemeyecekmiş. İlk aday olan mühendise bu iş için ne kadar isteyeceğini sormuşlar:
– 1 Milyon Dolar demiş ve eklemiş – kızılhaça bağışlayacağım.
İkinci aday olan doktora da aynı soruyu sormuşlar. Doktor:
– 2 Milyon Dolar demiş. – Bir milyonunu aileme bir milyonunu da tıbbi araştırmalara bağışlayacağım.
Üçüncü aday olan Temel aynı soruya
– 3 Milyon Dolar diye cevap verince yetkililer diğerleri bu kadar az isterken kendisinin neden 3 milyon dolar istediğini sormuşlar. Temel yetkililere doğru eğilmiş, kısık bir sesle:
– 1 milyonunu ben alırım, 1 milyonunu size veririm, mühendisi de
Mars a göndeririz.

Mühendis cehenneme giderse

Aralık 6, 2007

Bir mühendis ölmüş ve büyük bir yalnışlık sonucunda cehenneme atılmış. Cehennemin konforundan hoşnut kalmayan mühendis bir takım
iyileştirmeler yapmaya başlamış. Kısa bir süre sonra cehennem, klimalı odaları, otomatik tuvaletleri, asansörleri, içecek otomatları ve diğer lüksleri ile bayağı rahat bir yer haline gelmiş. Bu arada mühendisin de iyice tanınıp sevildiğini söylemeye gerek yok.
Derken, günün birinde Cennet Meleği, şeytanı aramış:
-“Selam, cehennemde işler nasıl gidiyor? Neler yapıyorsunuz?”
Şeytan, memnun mesut gülümsemiş:
-“Ohoo.. Biz burada çok iyiyiz. Bir mühendis düştü buraya ki sorma gitsin. İnanılmaz lüks ve konforlu bir yer yaptı bizim orayı. Bir görsen, tuvaletlerimiz otomatik, kola makinemiz bile var.”
Melek şaşırır:
-“Nee! Mühendis mi dedin? O adamin burada olmasi lazimdi. Çabuk onu buraya gönderin!”
Seytan: “Mümkünü yok! Kadromda bir mühendisin olmasindan çok memnunum ve onu burada tutacagim!” diye çıkışmış.
Cennet Melegi sinirle bağırmış:
“Onu çabuk buraya gönder, yoksa seni dava ederim!”
Şeytan katıla katıla gülerken şunları söylemiş:
“Yok yaa! Nasıl yapacaksın bunu? Bütün avukatlar bizim tarafta!”…

Teknoloji

Aralık 6, 2007

Amerikali ile Türk arkadaş olmuşlar.Amerikali bizim Türk ü Amerika ya davet etmiş.Amerikali bizim Türk e amerikanin heryerini gezdirmiş NASA yıda gezdirmiş uzay araclarini göstermis.bizim türk demis sizde teknoloji büyük hayran kaldigini belirtmis
Neyse türk türkiyeye dönmüs bu sefer amerikali türkiyeye gelmiş.bizim türk acaba amerikalıyı nereye götürsem gezdirsem diye düsünmüs.
en sonunda hamama götürmeye karar vermis.amerikaliyla hamama giriyorlar her taraf buharrr tamama tamam pes vallahi hayran kaldim
– Memlekete dönmüs eee türkiyede ne gördün YA arkadaslar bizim NASA boş iş,türkler insan yapıyorlar ben vardigimda zımpara cekiyorlardı demiş