Archive for the ‘türkçe’ Category

Sagopa Kajmer – Romantizma

Ocak 13, 2007

RAP 1

Çocukluk naftalinle gizli
Hatıralar sarı benizli
Kim kerizdi ?
Belki aklım bir denizdi ben boğuldum.
Kim sorumlu?
Gözlerimde hava bulutlu
Yarına sansürü Tanrı koydu
Filmler hep sinemaskoptu
Son yabancım bir maskottu.
Geçmiş her zaman siyah beyaz
Hayatım enstrumental.
Kalendarım duvar süsü
Bulantılarda midem
Çok sebeb ürettim fabrikalarım iflas etti.
Kİm samimi ? kim hakiki ?…bana cevap verin!…

Özür bir borç gibiydi en zor ödenen hali.
Kalbi hacize verdim oysa borçlu sendin
Bir bahaneden ibaret terkediş.
Bilinen en son halim bir zavalli,yaşıyorum bunu da bil.
Gidiyorum adimi sil,acıyorum yaramı deş !…
Varlığın yoğunla eş ve keşmekeş bu yolda ölüme terk bin leş.
Ve rüzgarımla yüzleş…
Şafak yüzbeşte meşke daldı çilekeş
Uyku geç gelir nöbette uyuma yok !…
Korku içime sorgu tıktı.Satırbaşında kalbim hep kırıktı.
Gözlerimin içine bakamadınız içiniz hep fesattı.
İçim dışıma çıktı,içimi kemiren her fare için bir kapan yarattım.
Şüpheli paranoyaktım.
Canımı yolda buldum,tuttum kolundan evine soktum.
Yarımı gömdüm,yarımı güneşe döndüm,kendimeydi küfrüm.
Ve dikkat et dilinde hep tükürdüğün.
Sömürdüğün bu ruhta haykırışlar kör düğüm.

NAKARAT (KORO)

Mazeretimdin….
Her suçumda hazretlerimdin yalvarır oldum.
En son halim bir zavallıydı,şimdiki bene beni sorar oldum vallah…
Nezaretimdin…
Karanlıklara bir şiir oldun onca okundun
En son halim bir yabancıydı
Ozan-ı bedbaht kalemini kırdı.

RAP2

Sat-ı müdafa zorunlu
Adalet karaman oyunu
Sonunu bildiğim bu yol önüme serdi bilinmez uçurumu.
Gözlerim krater çukuru
Yine de elimde tek düze kalem yazarım karamsar kompoziyonumu.
Getirin artık sonumu!…
Onuru zedeler alaya vurulan her doğru.
Her geçen dakika metabolizma çökerten olgu.
Şıkkı seçti ademoğlu.
Yanlışın gurur bıçaklar,orda duran o alçaklar yaşamın biberi tuzu.
Huşu içinde yatsın ölü bebeklerim.
Bir buğulu aynanın yörüngesinde,ortalıkta dolaşan bu buğulu yansımalara hipnozum.
Ve uluya anlaşılmaz bir tavırla ”yorgunum!…” demek neden ?
Umutsuzum bugünden.
Al ve yerine koy hataları.
Ben her cevaba bir soruyla kafa da tuttum.
Bir tiyoyla bir tiyatro kurdum,kendim oynadım ve arenasında bir savaşçı buldum kördü.
Köprü ortadan bölündü sagopa gördü!…
Yokluğun ki; zoraki bir ölümdü.En derin…
Yazarın olsun ellerim.
Aklımın odalarında yangın çıksın beklerim serin.
Ben kimim ki; bilmemekteyim.
Hayat kızgın boğa ben kırmızı pelerin.

KELİMELER…

Kalendar: takvim
Meşk: öğrenmek
Karaman oyunu: hile
Krater: derin çukur

Sagopa Kajmer – Nedense

Ocak 13, 2007

Dr.Fuchs Rap
Karamsar günleri lirik yapıp at yo!
Mikrofonum offdan on oldu kaç yo!
Sigaram plak çemberimse çabuk yak
Düsmanım içime hapis çek bırak
Dertlerim kat kat
Bugünü bırak bak
Dilime kelepçe uymazdı ahmak
Damarıma jileti vurdular hangi
Bugün mü sorunlarım çözülecek sanki
Sorunum baki
Çözümüm var ki
Kusura bulaşmadan bugun tilki saki
Geçmişim var ki bu ufuklara uzanan
Geleceğim ümitsiz bir dağ tepe sıradan
Dilimi şüpheler içinde sardılar
Fikirlerimi bana doğru bağırdılar
Kalemimle satırlara bulanan bir şairim
Bu yolda ben sonsuz sakinim
Nerdeyim sessizce bende
Yürüyorum aklım eserde
Suskunum bugün yine bende
Dertleri çek birak…

[Chorus]
Ben ne savaşlar verdim kendime bir rabbim şahit,
Sor ne zaman vurdun kendini en son
Katilim oldum her gece nedense…

SAGO Rap
Sanırım sensiz bir geceye daha hoşgeldin
Nedense biraz gerginim
Stresimi yumruklarımı duvara çiviledi
Gözlerim kendini saldı
Sanırım o an orda değildim
30 dakka öldüm 5 dakika dirildim
Gözyaşlarımı yağmur sandım ıslandım
Dileklerimle fısıldaştım
Kolonyalarla koklaştım
Nedense son darbeyi kalbime attım
Kendimi 3 yerimden bıçakladım
Azami hırs yaptım nedense acımadım
Kendimle yeminleştim ve
Dişlerimi sıktım
Yumruklarımı sıkıp tırnaklarımı kırdım
Nedense en çok sigaramı aradım
Tek bir kelime edemedim
Özür dilerim seni üzmek istemedim
En iyisi intihar edeyim dedim,ettim
10 dakikalık yaşam molası verdim
Sanki cehennette bir serinlik kolası içtim
Ve sonra ilk uçakla cehenneme indim
Nedense en çok kusmak istemiştim,senden utandim
Kendimle hiç bu kadar çetin savaşmamıştım
Kendimden köşe bucak kaçtım
Yaşama hakkımı sonuna dek mi kullanmalıyım Tanrım?
Döner başım akar yaşım, kar tutar saçım çölde hayratım
Duvarlar üzerime geldikçe kendime 10 parmaklı bir surat yaptım…

Ben ne savaşlar verdim kendime bir rabbim şahit,
Sor ne zaman vurdun kendini en son
Katilim oldun her gece nedense…

Sagopa Kajmer – Maskeli Balo

Ocak 13, 2007

Nesine göre ki kiymetin degeri, yüregin çömelir egilir boynun, degeri biçilir kenara atilir, kiymetin de çikari varsa çikari yerinde dilenir, her duada tanri bin nazarladi, ve bendim her nazarda pay kapandim zarlarim düsesti, esti madem bu matem bedeldi tanri her dem, bu deprem çökertti onca yonca bunca yikici darbe harbe motive etti gözümün önüne serdi derdi ferdi çikarin alevi sardi vardi her temelde tek emel. Yalanci dostu aldi karayel ardina ve herkes maske takmis, surati sarkmis, yüzünü asmis, kaç kurtul balonun kahramani seytan, bulamacin içindeki tüm rhymelar isyanda. Ve degerin degeri kalmamis, ve her yarista çikarin adimi önde, adimi koyarim, adimi saklarim derinde. Adimiz hangi kelime, anamiz nerede hangi cehennemde yaniyor? Yanimiz hep mi bostu? Kanimiz kardes de oldu neyse.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Yaratan beni dünya arenasina soktugunda tektim, her nefesi soludugumda hep Yektim bu ücralarda ben beni mi kaybettim, ve düsman kelimesinin anlamini arkadas sifatini tasiyanlardan ögrendim. Insan, insanligin hocasi durumunda eli masali. Hergün baska derslerde karsimda bambaska bir hoca abide, her sinavda farkli notlar almanin piskolojisine adim attigimda sanirim ilk okuldaydim, yani çocuktum, yola çikmis yeni yolcuydum, ben bu yolda çok mola verdim, muhabbete daldim, yolumu uzattim. Çok sima tanidim, ima aldim yüzleri aklima kazidim, adi anildiginda iste dostum dedim, adim anildiginda tanimam dedi takti maskesini yüzünü çevirdi ve sildi kalici tüm izleri, geri getiremedigi zaman eskide kalan ani defterimi, her sayfada düstü maskesi. Simdilerde gözümün içine bakan herkes çikar pesinde takma ifadeler ardina gizlenmis tüm fesatlar, hesaplar egoist sevgilerinde sakli rüyalarinin sayilarini maskelerinde gizlenmis tüm yüz hatlari. Bir zaman selamladi bu adami ve adimi unutmadi.

Yanima aldim kendimi ve yürüdüm ince çizgisinde yolumun ortalikta görünen herkesin adi yabanci, herkes kendi maskesiyle dolasir oldu yanibasimda, tanimaz oldum yüzleri ve keskelerle avunur oldum. Düslerimde gördügüm yüzüm benim mi? düsünür oldum, onca maske gözümün içine bakiyor sorgularcasina, ve burasi hep yabanci, hep yalanci doldu, çikmak istiyorum artik disari, birakin gideyim kendimi alip.

Sagopa Kajmer – Leyli

Ocak 13, 2007

rayihana ozlemim, telafisiz gecikmelerdeyim
telapatiklerini giydi platonik şizofren ilgisizlik
yargisizlik saptirimlarinda leyli,
vuran vurur, calan kacar kim neyli
varsa bunu yapar yazik, insanlik yatak doşek
arkadaşlik zaten olmuş morga kaldirildi
umar umurdan firari, umumi yaptirimlarin hususi
bencil olma bir tek aşkim azami, hizimi kesti her sozun
boynum halata bagli idami
tipki eski filmler gibisin, zamanina gore iyiydin
bazisinda duygusal kimi zamansa pornografiksin
benim aşka dahil grafigimde cizgiler hep kirikti, umursamazdim
hangi akla hizmet ettim sevdiler
ve en sonunda filimi ayni yere getirdiler
biliyor musun beni bu zamana kadar cok uzduler?
gamsizligimin nedeni belki buydu
cok masal anlatildi, hepsinin sonunda ayrilik notunu okudu zanli
benim kalemimi bir kişi yikti, kalemimi kirdi
sozlukte sevgiliydi anlami..

kerahet vaktidir, ic de iclen fondiplerim başimin belasi
kervana katilamadim, kalbimi zimbaladim ellerine leyli..

nukte yagmurunda islan, kavurdu guneşin
ve bogazlarimda bir yudum su hasreti
sahabelerim satişa sunmasin bu koleye
nadasa cektim kalbimi, liyakati buymuş şon bayirlarinda deldi
mantigimda celişki evlilikleri, ilişki yaralilari agir durumda
ben degildim suclu, polijini olmak isteseydim harem kurardim cok rahatca
amma oyuna sadik kaldim anla, anla beni…
posta pullarinda bir adin kalan izleriyle, bir kadin saklidir torbalarima tiktigim ve guneşe ac
kanitlarimda hala hayatta yakamadim anilarimi gaddar olamadim sen gibi..

kerahet vaktidir, ic de iclen fondiplerim başimin belasi
kervana katilamadim, kalbimi zimbaladim ellerine leyli..

kadehlerimi senin adina kaldirdim dun gece
savaşa gittim kendi mevkilerimde ateş actim kendime
hileli zarlari gordum bir bir sorularimi cevapladi
duble kadehleri tir tir titredim, ve bir pil gibi dagildim
genclik tufanlarimin deryalarina karişan zehir olumune icir
ateş attim başim allak bullak, bir seni bir fondipi sek ictim
seke seke nerelere varabilecek sago..

Sagopa Kajmer – Kopya Kalpler

Ocak 13, 2007

kopya kalpler, gozlerin onunde parlamakta bir fener ve ihtirasla
suslenen bir gelecek onume kurban.
gulmek, aglamak secimlerim, hangi sikta mola verendim? ayazlarinda
terleyendim. sacmalik bu his ve geriye donusu yok, pis bir sakaya maruzum ve hecelerimde kimi zaman aruzum. anca buldum arzularimi, arz-talep mi bilmem.
hep bu farzla yasanilir mi? ben ne istedim ki onume koydular bu kuklayi?
ve zor gunumde hor goruldum, kor bir aleve ben gomuldum.
hislerimde curudum artik anla, kopya kalbim cok cizildi, kaprisinden bezdi.
adamin anca gizli bir kacak suc islemis ve izini bulamamislar.
iste simdi pisti oldun. yoklugun bir olume benzetildigi siir tadinda varligin bir sacmalikmis.
acil anladim, anca topladim, kanca sapladim bu aciya bir el olsun ben de atesi bastim.
kurut bu dereyi sen kolaysa, gozlerim yine de parcali bulutlu.
anlamin da uludur, askin gozleri hep sulu mudur? hakki bu mudur?
sadakatin guvenimin sonu mudur, sen kaderdin..

tacizin asikar, sadece bana mahsus degil yok olma seanslarin.
yagmur sakladi gozyaslarimi, kopya kalplere damladim dam dam..

guvence verme bana bir kez de olsa.
cok yanilmis insanin lesine agidi yazmisim. ne olsa ben alismisim.
bu forsa geriye saydi, bitime az mi kaldi?
baslamak hataydi. baslayamamaksa izdirap
aska verdigim resitalimde sendin sazima mizrap.
yendim huyumu ya rab.
hapis yatan bir ben degildim, dostlarimda vardi koseye sinmis. af!…
paraf cekildi, secildi taraf.
ve ben…
tuhaf ithaflar ettim, yarina elverisli kosula kosabilirdim.
bosa mi yandi kirmizi guller? neyse bosver..
sagopa kopyalanamaz, ender olsa bulunamaz bir digeri.
hucrelerimin herbiriydi kanserin yemi..
parcalanmis bir satirbasi ve nokta konmus dizelerin son elvedasi bugune bir ithaf..
bence cok tuhaf bir iskence, bas ucumda askin calar saati. kopya kalpler uyku boldu

Sagopa Kajmer – Kendime Sarilir Donarim

Ocak 13, 2007

RAP 1

Belki de günahlarını yıkayacak akıttığın damla yaşlar
Ya da yağmur olup üzerine yağacak haramlar,sil-başlar..
Sahip olamadıklarının peşine kaç kez takıldı düşüncen?
Tahminimce aklın bilinmez kişiler tarafından kiralık
Şarkılarım sen ve benim hayatımdaki sen etkisiyle ilişkili
Varlığımı tanımlamak adına yeni sıfatlar yaratabilmeliyim
Kurumuş yaralarımın kabuklarını söküp arşivinize katmakla elde ettiğiniz hazza anlam veremedim.yoo Ben cahilim
Beni sevmek için programlanma,devrelerini yakarım
Şu an deli misal aşığım,bir kişi hariç herkese şaşıyım
Unutma kurşun her gülümsediğinde bir kalp ağlatır
Korkusuzluk sahipleri neden kemer arkasında silah taşır?
Telefon çaldı,ne yazık ki iyi niyetlerini meşgule verdim
Çığlık atan bu duvarlar tarafından asıl rahatsız edildim
Bildiklerimi şarkılarımda yüksek sesle dile getirdim
Kaprislerimin tadını çıkarıp kinlerimi boğar durumdayım
Gün batımına ekilen tohumların haddi,hesabı yok
Bana benden başka bir dost varsa bilmem lazım
Aşkım güven ödülüme en yakın adayım
Son doğum günümde kendime yeni bir ben aldım
Umarım kaderin bitiş çizgisinden uzağım tanrım!..umarım tanrım…

nakarat (koro)

Bu cinayet!…
Günahın en has hali ihanet
Hakkımı ver gideyim adalet
Son kozum olsun zorda sükunet
Kendime sarılır donarım

rap 2

Fonksiyonlarını kaybeden işçiler görevlerinden tekme tokat safdışı,birdenbire
Karanlık beklentiler üzerine stresten eklentiler
Deli balta boynu alır alta,ayaklarınızın altı marazlı ne iş bu falaka
Herkesin umudu bir çıkara yem,fukara vicdan bilmez gem
Gaffa afsa secerem,bulmalısın kanayan yaraya merhem
Rahatça sarfedilen yalanlara güvense problem
Alınabilecek en basit önlem paranoyak bir denklem
Kırılır omurilik,eklem.Denge bozumu dengelen
Tırnak ayrı-gayrı olamaz etten
Resimlerinizi çeker haldeyim,kurduğum çitin önünden
Sizleri deşmekle körelen bıçaklara bir bakın!…Dengelen.
Çıkar lan maskeni!…Göster bana gerçek yüzünü
Anlatılanlar göreceklerimin somut ipucu,çözdüğümü!…
Bile bile lades,hile mimik,güvene şantaj
Kimlik kayıplarınızı gazete ilanı yapın,somutlaşın!…
Kaybettiklerimin hesabını kalbimden çekin
Bildiğim kadarıyla limitsizim,depremsiyonlardayım
Gözyaşlarımla boğulacaksın,farkmazlardasın
Uçurumun önünde,ölüme kafa tutarcasına sarkmaktayım
İfadelerinizi tartmaktayım,yabani yamyamlar tarafından yabana atılmaktayım
Selametle…

Sagopa Kajmer – Kalbim Krizin Bekcisi Olmus

Ocak 13, 2007

Ben yine anlatmak istiyorum HADİ !!!)
Batımda gün yine sokaklar ıssız, şarapkolikler ve para peşinde eli bıçaklılar, sabah yumruk konuşur, gecelerimde silahın notaları, derinde bir sela sabahları, gazetelerde ölümün ibret etkisi, mafya evreninde yaratılan kahraman adamlar, haraçla kazanılan günahlar(GÜNAH),evimin önüne dizilen onca sarhoşun nağrası ve polisin etkisizce boş fiilleri, güvenliğim mi yoksa benliğim mi idam anlarında terlemekteki? kinime yemdi şiddetin meyvesi, bizse bunca yıkıma katıla katıla sırıtır olduk, eylemim rapimle fiile dönüşecektir bilesiniz.Dağdan inme ayıların temelli cahiliyetine vizeyle karşılık verildi, kondular getirdi betonu, başbakan bir metro yerine doğamı geriye ver!… kültürüm piç oldu, özür için dilekçe ver!…ben yarındım ancak aldınız elimden bugünümü kimliğimden utanır oldum, Türkiye burası değil, hep sefil bakışlar onumun dokuzu psiko bunalım 24 saatte 3’lü çevirir sen-ölüm-kalım!…

(NAKARAT)
Dünya kerhanesinde bakire değilsin,tecavüz edenler var
gözlerim de sağanak yağışta, kalbim krizin bekçisi olmuş
Yak ta ver sigarama derdimi anlatayım duman olsun bu rapim
ben çaresiz avare gezerken,gözyaşlarım yaşlanır oldu.

Bakışlarımda kara ifade,istifade edilemeyen o masumiyetim, yüzünde meymenet göremediğiniz tüm liriklerimle bir bütün ben,tüter tütün yazar çizer stilo.sadakatim gömüldü dilime. sus!…dedirtmedim. kus!… günahların sevabı bulunamaz yunus.Prangalarda raks ederken ağlamaklı bakışın öncüsü, kısır döngüsünde tanıdık her bir muhterem cılız bitki örtüsünde,tanıdık her bir muhterem cılız bitki örtüsünde. civarda depremin korkusu ve bilgilerini yokla,fazla soru da sorma zaten halim kalmadı, hasta adamı yatağa yatırın artık, bin asırlık bekçi ülkemin damarlarında kan bırakmadı, bazı bazı bazılarımız,tepeden izlerken kakılmışları, çalınmış hırsları,sessiz yalvarışlarını duy gözlerimin,bak hadi!!!…

Sagopa Kajmer – İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim

Ocak 13, 2007

Anakronik bir kronik
rapte tek kalemde mühürü basan
o adamın adı bu şakası olmayan bir sert kafiye
Aka Sagopa-K mey dey mey dey
heey büyücü yaptı büyüyü
büyüde gel tutulamaz her el
bu girdabın yokedici döngüsünde yalpalan
sinsi sinsi yaklaşandır adını koydum şeytan
mübalansa çok saçma kalk uyan lan
polyanna kalpazan bi kahraman
(zaman yanan saman)
İnsan için en önde gelen o altı harfli başlık Sağlık
birde morale aç yaşarsın bu açlıkla kıvranırsın
pili biten bi saat mecazlarında
geçen zamanın arkasındasın sago
harikalar diyarındasın
anıların kabuslarımın alevleriyle yansın
karamsar gökyüzümden yıldızımsa kaysın
Cerenin canını trafik alsın
Vakitsiz ölümlere akıttığım göz yaşlarım için
sürtük kader utansın .

Anlaşılmayan cümleler kurdum ben
hep şair hep geçmişe dair betimlemelerimle
negatif elektrik , Simetrik doğruluk ikilemde
Kalmışlığın optimist açılımıydı sinonimin eş anlamını algılayamıyan yamyamların dünyasında
sıratı geçmek için rüşvete başvuracakların kefeninde cepti umut dünyayı yarın ölecekmiş gibi yaşayanların aklında yanıtsız sorular kara bulut gibi dolaştı yılları meditasyon hipnozunda taşa tutup.

sonsal bir yargıdır belki ölüm kim bilir sorsan birine korsan bir avcıdır ölüm mayın tarlalarında tek bacağını kurban etmiş bir zulümden arta kalan dölüm itiraf etmek kolay ve insan oğlu her bölüm aynı senaryonun parçası iki yakası bir araya gelmeyecek doğu-batı kültüründe birleşmiş milletler kavgası hikaye senkron uydurulmuş gari gori şeriban kaygası kayıp akıllar mağarası .

Sayhaa Buran Amilim Benim İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim Destur De Breh!! Berduşa Name Yakma Çek Git İlerle Milim Milim.

Sayhaa Buran Amilim Benim İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim Destur De Breh!! Berduşa Name Yakma Çek Git İlerle Milim Milim.

Yeryüzüne tohum gibi saçmışım ölüleri
izini dünyayı vurmuş binlerce insanın külleri
Dünya söyle senin hamurun benmiyim
neler yaptınki benimle geleceğime küsermi benliğim
depremlermi aldı can ? canına kıyan masumlarmı ?
serzenişte bütün gönüller durup dururken yıkılan evlermi neyine güveneyim ? bir damla umut at tarlama bende doğan güneşle ümitlenip şarkılarımı söyleyeyim sana yada ipsiz kuyunun dibine inip karanlıktan öleyim ben bu dünyada zaten masum bir köleyim her güne ayrı bir renk getir dünya sessiz çığlık atanlara yürek dünya söyle ne yaptın bizimle sadece oyuncak birer bebek .[oyuncak birer bebek]

Sayhaa Buran Amilim Benim İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim Destur De Breh!! Berduşa Name Yakma Çek Git İlerle Milim Milim.

Sayhaa Buran Amilim Benim İçimdeki Şeytanın Ensesindeyim Destur De Breh!! Berduşa Name Yakma Çek Git İlerle Milim Milim.

Sagopa Kajmer – Bebegim Oldu

Ocak 13, 2007

Ve bebekler de ölür…

Hayatımın gerçek öykülerine ayrılan bir filmin soundtrackindeyim
bir yazar mıyım ? yoksa tek şiirlik şair mi ?
Notumu verdi hocalarım nasihatı koydum cebime ve zorda kalana dek çıkarmadım.
Ve ben bozuk paraydım anlaşılamadan çiklet oldum
Ve ben bütündüm yarimi sevgilimde bırakıp yarimi sokağa attım
Canımı yolda buldum, canıma teslim ettim, canıma okudu
RAP canımsın !… Canıma okudun canıma kastın
İçimde saklı bir kaçak çocuk korku dolu bakışlarıyla gizlenirken iz bırakmış anılarıyla sevgili.
Mutluluktan ağlak olmak artık bir seferlik bana da mahsus
Anlamak kolaysa bak bi gözümün içine !…
Yer mi Len Velet !?!?… Sekiz senemle ben dalaştım kimsecikler yoktu mikrofonu mu buldum
İçimi döktüm.
Zihnimin derinliklerinde yaptığım kazılarda onca yılın çöpleri yatılı
Onların içinde binlerce ölümsüzlük ölümü görmüş
Kaybettiğim gülücüğü gül demeti halinde koymuşlar oysa ki suratıma
Gömülü parmak izlerin omuzlarımda
Gözlerimde bir filmsin. Göz çukurlarımda uyuya kalmış bir bebeksin.
Bende ninninim uyu….

[Nakarat]
Dayan sabır gerek
Yolun uzun, vakit kısa
Ölüm yakın…
Tanrım ona acı.
Sebep-sonuç : gecem hüzün(dolu)

Bilmecelere ısınamadım hele de senle ilgiliyse
Sevemedim sualleri cevapların yetersiz kaldi
İçime sinmemişti duyduğum yanıtların yarim
Parçalandı ellerinde kum duvarlarım
Ne hakla yarimi benden aldın ?
Yine de bir günahkar göremedim seni
Susar dudaklarım susar çocuklarım
Bir vahada yolumu kaybettim
Susar bu kuru dudaklarım
Alışkanlıklarıma yoklama yaptım
Girme sınırıma cephanen yoksa vururum tek atışta gözünün yaşına bakmadan
Toz Ol !….
Bende başka bir çocuktum sende oyuncak oldun
Tarihin sayfa aralarına kırmızı gülümü çoktan koydum
Alacakaranlık geriye çekti güneşi
Bir içim tütün tadını
Kadın !.. özün toprağın buruk nefesi
Kim der ki ; Sago yaşamın minik bebeği ?
Bir yaz akşamında hayata attım göz bebeğimi, bebeğim öldü….

Sagopa Kajmer – Baytar

Ocak 13, 2007

Bu dilden firar eden her söz, yaydan çikmis ok gibi
Sözler bazen bir hazine bazen dermansiz bir dert tipi
Geçmis dünden bahsetmek lezzetsiz
Gelmemis yarindan hep mi sikayetçiyiz biz
Aklimin ipinin ucuda kaçmis, timsah katreleri bosalsin
Bir iki damla hiç degersiz
Hüzün ve kaderin pençesinde bir dev nam-i-degersiz
Gece-gündüz ömürden yontar dünya dönmez yarensiz
Bugün ömrün yarim gün, serbest kalsin fikrim
Senin tozlarini silemez tenimden ellerim
Varlik ruhu terk eder gözün gözümden ayrilinca
Bendeki ask altin misali agirliginca
Sensiz benlik yokluk demek kalbim sana emekçi
Ask denen illet çorak arazide tilki misal kurnaz bekçi
Basim sarkit bir mahalsiz cümle yolumun önüne tas
Dudaklarin kaderin hikayeden çakir keyif dertdas
Gören der ki sel agzina bina yapmak aptal isi
Yel eserse kirmaz disimi, kalp bir körse görmez bir seyi
Saniyeler dakikalarla yapar alisverisi
Saatler seni alir benden korkarim olamaz gelisi
Hasret gözümün isiklarini söndüren alçak misafir
Afitap sönük bir mum ayrilik hain bir zehir
Melek yanimda yüzünü saklar felek yüzüme kas çatar
Bir tek bu hüznü sen bogarsin ipek tenin derime batsin
Rüzgar saçini süpürse mest olur bakislarim
Adinla uyanir kulaklarim, yüzünle açar göz kapaklarim
En güzel siirlerimle kaleme adini sayiklatirim
Odamin hayaletisin sessizligine asigim

Derdime çare baytarim yok
Dengeme destek tut ki durayim
Safak günesin fermani geçer aci tatli sayili zamanin sancisi
Ama melek bir yandan, seytan bir yandan
Basim zindan yokluk var bu kaçinci sikayetim bilmem

Kafami duvara yasladim omuzlarin yanimda yok
Ahbaplar maymun istah sahibi benim içim senle tok
Yok ki gücüm belki devler ülkesinde bücürüm
Sessizliginle gelir hüznüm yoklugunda gömülü ölüyüm
Bu devranin binlerce sevgi müsterisinden biriyim
Yalnizligima küfrederim sensiz halden müstekilim
Ilelebette dönmez olsan bil ki yalniz nöbetteyim
Hatalarima savas açtim her gün farkli kefendeyim
Hayat günlük defter yapragi hazan gelir dökülür
Gelirken ne getirilir ki giderken ne götürülür
Dertle anlas deva bul üzüntü kalbi sömürürür
Yüzüne baktigim her an cennetten bahçe görülür
Gülüsle sen degil gönül bucaklarinda harabeler
Bu hilekar tavirla geçer fena saatler
Seni içeren masallarim anlatilacak kadar kisa degiller
Ask ilinde bir tarafta cüceler diger yanda devler

Derdime çare baytarim yok
Dengeme destek tut ki durayim
Safak günesin fermani geçer aci tatli sayili zamanin sancisi
Ama melek bir yandan, seytan bir yandan
Basim zindan yokluk var bu kaçinci sikayetim bilmem

Sagopa Kajmer – Bir Pesimistin Gözyaslari

Ocak 13, 2007

Aldanışlar orada kaldı, aldatıldın ahın vardı, aldatıldım
ahım aldı, yalvarıldım vahım oldu, aldanışta masum oldun,
yalvarışta yüzüm soldu. dikene battı yalanın ağzı,
yatsılarda mumlar öldü. düşümü böldü sevgi çölünün ölüme
çeken o kavuran nefesi, akşamında leşime baktım, peşime
takılan adını kazıdım, ümidi çaldım, ahı yanıma vardı,
vahımı şarkı yaptım, dinledikçe ağladım, gözyaşım!…
insan umudu taşıdı, kimisi kırdı umudu, lakin kiminin
sahip olduğu tek şey oydu, hepsi buydu. yoksulluk
korkusuyla ömrü servet peşinde harcayanda gördüm
fakirliğin özünü, çevirdim yüzümü, dostumundu teklif,
düşmanındı ısrar, acaba nereye kadar sürer bu tekrarlar.
yalanlara radar olsan neye yarar, zararın dönüşü kârın el
mi sallar? batan güneş yine doğar. batan gemi yatan mezar,
azar azar kazar mezar, kumar umar arar, yazar kader kime
çıkarsa bahtı tahtı kapar, tanrı bunu hep yapar. salla
gitsin arzular gemiler zaten batık, yolla gitsin mektuplar
adresin mi kayıp? zorla güldü âmâlar ağlamak mı ayıp?
korla yandı umutlar geçen dünü sayıp, yor ki aklını
hakkını sorgula düne bakıp?

Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
sonralara kaç damla gözyaşı?

Tasanın etrafında gezgin olmuş insanlar kısacık molalarda
tanıdılar mutluluk denen kelimeyi ve tanrı bâş etti, çile
doğdu, hile koydu adını günahın. sille vurdu, illeler
inatçı yordu, sınava tabi tabiat ananın evlatları rabbi
tanımadı, kimisi küfretti yaradana, zülmetti kendine,
hükmetti paraya, çoğuna paralar sıktı kurşunu yaralar açtı
durumu battı. dünya malı uçan halı, kırılır dalı her
ağacın, yıkılır her bina afette, gofret, bedelindir o
dökülen tuzlu yaşlar, haşlar gözünü yıka yüzünü, hüzünü
her adem tanır, geçici bir dövmesin şeklini çizdi tanrı
topraklara; vakti gelince kazma kürekle silineceksin.
dayanacağın bir duvarın yoksa ör hadi, kuvvete dayanamayan
adalet aciz, adalete dayanamayan kuvvet zalimdir, hakkımı
isterim, payıma düşen herşeyi alırım felsefesi, haksızlık
oyunlarında hakkı yendi, rengi kaçtı yaşamın, derdi sardı,
yaranın acısı tacı attırdı krala dahi, bir ömür fani, bir
umut hani? tebessüm vahi, kabusum gani yazdıklarım;
yazacaklarımın güvencesi sago k.

Kaç tabut gömülecek yeraltına ve kaç kişi gidecek habersiz
uzaklara? kaç yalan yıkacak güvenleri? kaç satır yazılacak
kader kitabına ve kaç dua edeceksin tanrına, kaç damla
gözyaşı dökeceksin uğruna? kaç yarın bekleyeceksin?
sonralara kaç damla gözyaşı?

Sagopa Kajmer – Al 1 de Burdan Yak

Ocak 13, 2007

al 1de burdan yak, kapasite meselesi bak, perde kapanmış lak lak, başlar az sonra dedikodu kazanına kepçe olsan kaç yazar? çatlak seslere alışkın her kulak, beni update edin, rapi şadettim kulaklara download edin rapin evi çıtasını tepelere çaktım kontrol edin, teknoloji bugün yine jön dinmiş bakışlar bön yüzünü kendine dön çabalamalı ve bulmalı yön, sago rapte en ön, nizam mayın malzeme mayın rahat espiri dediğin ta kendisi hayat kim kaldı bir şakayla sakat? beş kişi kalmış canavar sagokat biz karagöz siz hep hacivat, kravatı takarak robota bağlasak tamı saklasak? kendimizi yemesek de yanında mı yatsak? yo kime trip atsak? bugünlerde herkes aksak kısa dönemeçten yolumuzu bulsak herkes işini bilir kişi maksat takdir dünyalı dostum yo yo yo yo bana iyi rol verin amacı var yapılan her eylemin, nihayetinde boşa akmasın terin hediyesi paketli her emeğin göz nuru nedirse ettiğin odur ki bulurun galaksilerde raks ederken şuuruna dostum hay aksilerde dolup taşar umudum.. hadi gazla..!

al 1de buradan yak sadrazamın ikram ben dilenci şayet hicvin sonu idam neyse ne baş koydum yoluma yürürüm yok hatam yok şakam x2

dünya malı uçan halı bin ve de düş bitecek ol emin kurduğun her düş çok rüküş düşünce modaları gülünç, fiyasko dolu aklımın odaları güç birimlerini devreye sokun hadi he-man misali şahlanat bi matrix tanıdım benim ki matrax atraksiyonlarımın tamamı durmaksızın markaj gözlerin sulu boya kıvamı makyaj uzaklaş yanı başımdan işin yaş geceleri yüzde kırkımız ayyaş hip hop bala gora yelken fora ileri rota bağdat ı bulmuş emmim sora sora bazen kaderi belirler yazı yada tura moral düşünce zora komiklikler şakalar yetişir imdada, ustura misali keskin zekaların dansını izle acaba kaç cambaz durur aynı ipte? emekler misin koşmadan önce? bilip de bilmezden gel dilinci linç eder dilenci oh çeker dilenci ahkam keser.. hadi gazla..!

al 1de buradan yak sadrazamın ikram ben dilenci şayet hicvin sonu idam neyse ne baş koydum yoluma yürürüm yok hatam yok şakam x2

Sagopa – Aklimin Odalari

Ocak 13, 2007

Emeklemekle baslar, hayatin yollari
Ayak nasir tutar, madalyon çift tarafli
Nacizane ben ozan dizelerim sizi
Hangi birimiz yasadi tek tarafli
Sorma gitsin
Yokuslarim nefes kesselerde ben yolumda
Sersefil çakil tasi modunda direnir oldum
Sebepsiz arbedemdin dilimde küfre döndün
Özürlerimdin bugüne kabulsüz bir teklif oldun

Keyfime degmeyin rüyalarimda karmasik teranelerde yazarim
Olsun varsin anlasilmaz olsun yunusun kalbi çöple dolsun
Körpe duygularimi kahpelere de verdim sahteliklerim menfi
Düslerimde karakter oldum üzgünlügüm kendime özgü
Son hatalarin yok telafi lüksü küskün düstüm müstakil bir onurun
Miras kaldi küskün,düsen aglamaz yazilarimin ana temasiydi
Ben bildim kendimi sessiz kaldim isyanlarimi da yüregime gömdüm
Mültecilerimi öldürdüm hepsini

Lolipop sekerleriyle 18ine kadar flörtsün ve mahluk söyle adin nedir?
Kaç harften olusuyosun?
Kaçin sesli? Kaçin sessiz?
Kaç davranis sergiledin?
Kaçi yerli? Kaçi yersiz?

Kos saraylarima bulabilirsen beni
Konus ve dertles eskisi gibi
Bul seni getir bana hediyem ol
AKLIMIN ODALARI SENLE DOLDU TASTI (3x)

Sagopa – 24

Ocak 13, 2007

Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklarimiz

Yaslanan Birgün Bugün. Bavulu Topluyor Ve Son Vedasi Tipki Dün Gibi, Köseye Çekilip Agliyor, Bense Yarina Penceremden Bakma Gafletindeyim. Gözlerim Dolu Ve Ellerim Tutuklu Yüzüme.

Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün!..Sen De Yolcusun Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani

Saçlarimda Sakli Kar Beyaz Ve Gözlerimde Hep Telas. Panik, Silik Resimler Ortasinda Bir Küçük Çocuktum Hep Konuktu Baska Gün Ve Çok Soguktu Her Geçen Dün. Tipki Sen Gibiydi Giden O Eski Dünler, Geçmisin Karanliginda Anilarimdi Onlar, Bense Bulamaz Oldum Onlari, Hep Selam Gönderdim Geride Kalana Kanitim Yoktu Yarina, Yolcularimla Agladim, Hiç Misafir Olmamisti Kimse Bunu Ben Anladim. Sonbaharda Katil Oldu Rüzgarlar, Öldu Tüm Yapraklar, Yagmur Aldi Gözyasi, Ve Rüzgar Oldu Ruhlar Estiler Yavasça. Sen Misali Aglamisti Her Dünüm Usulca.

(x4)
Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün, Sen De Yolcusun, Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun, Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani.

Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklarimiz

Aynalarda Bugulu Yüzümü Göremez Oldum, Ve Iyimserlik Mateminde Sari Gül Tuttum. Hayallerim Yok Oldu Koydugum, Yerde Yoktu Hiçbiri, Tek Yabanci Bendim Evde, Ve Bir Yalanci Mumdu,Dogan Günes. Solan Gülümdü, Talan Sonuydu, Kalan Resimdi Bir Vesikalik Gülen Çocuktum Yüzüme Bakarak Agladim, Yüzlesirken Kendimle Hiçkiriklarimla Savasir Oldum Ertelendim Yarina. Reddedildim, Gideni Yolcu Etti Gözlerim Ve Gelene Meraba Dedi Bu Kimsesiz Dilim, Ortalarda Gezinen Oldu, Dilenci Ellerim, Bu Son Demiydi Sonbaharin Son Yapraginda Son Gülümsemekki Nefesi Son Çekisti Içime Sonbahardi. Güz Agirdi Gün Üzeri Bir Tebessüm Etti Yüz, Sakli Kaldi Her Düsende Kirilan Onca Göçebe His, Biz Dünden Olma Yarina Varma Garibeyiz.

Acimasizca geçip giden zamandan geriye kalan sadece yanlizliklar olur

(x4)
Dudaklarim Kilitli, Hosçakal Bugün, Sen De Yolcusun, Dünlerimde Sorgusun Ve 24lük Yorgunsun, Git De Dinlen Gidenlerle Yarinim Kapida Bekliyor Ve Son Veda Zamani.

Yalnizlik Ömrüm Boyunca Tanimadigim Bir Yabanciydi ;Onunla Simdilerde Beraber Uyaniyoruz Her Yeni Güne iki Yalniz Sarkilar Yaziyoruz,Yorgunuz,Çok Yorgunuz,Cok Yorgunuz…

Sagopa Kajmer – Dram Yollari

Ocak 13, 2007

kader mi yazmiş?
silinsin tum gunahlarim, drama yollarinda kopru istikametindeyim.
ben huzundum beni sen sectin.
varir mi şahima son lutuflarim?
kimsede aramadim gonlumun pamuk prensesini.
sen yuzumdun beni kahrettin.

yaşanmişlik kolunda buyuyen bebegin ergenlik hali.
kim yirtti vesikaliklarimi?(KİM)
kalbin kal koşelerinden alamazsin platonik evlatlarimi.
yarattigim turkuaz derinliginde yuzuyorum ben.
korkarim derinlik sarhoşumda vurgun yolcusun.
sonsuzlugum beni tanimadi yalnizligim firtinali..
kuklalar sepette cek al egolarini (cek elini)
asi ruhum sahi gec mi kaldi yarina soyle? (kapa ceneni)

ben bu gunlerde evcilim.
sencil olmanin sakincasinda duşun nobetleri.
voltasini atar vardiyali bir işci.
devir vakti gece yarisi boldum uykularimin nadide hediyelerini.
bende sakli sirlarim ki; icime sindi hirslarim.
cephanelikte mermi bitti, belki bundandir ki tirsarim
kansere yenik duşmesin umutlarim.
hucrelerimi yerine koy şakasi yok savunmasizligin!…
yalancinin konuştugu lisan daim yalanca
kancami taktim gercekler mi palavra?
bu espiride yok şaka, insanlik kadavra..
şiirbazi sopasi elinde “abrakadabra!..”

kader mi yazmiş?
silinsin tum gunahlarim, drama yollarinda kopru istikametindeyim.
ben huzundum beni sen sectin.
varir mi şahima son lutuflarim?
kimsede aramadim gonlumun pamuk prensesini.
sen yuzumdun beni kahrettin.

drama yollari taşli
geliyor kara kaşli
arkadaşliklar neden en az bir cikara dayali
yirtik kalbim yamali
dostlarimin ucreti pahali
odemek zor geride kalan tum hesaplari
şu gunlerde pamuk prensesin gozleri yaşli
ozrum icinde pranga yemiş zanli
yinede sahipligin icinde varolan duygularim canli
sanirim en son karadenizde gemilerim batti
kanimca herşey yapmacikti
istila komandolarim bedenimi sardi
askerlerim silahsizdi
bu nedenle kalelerim az zamanda hirpalandi
kara listem okunakli sonuclar dokunakli
son celsede boşadim aşkimi elimin tersiyle duz ettim tum kirişikliklari
tadilatta kalbimin boş beyaz saraylari
yaşli taş cocuk kirdi sevdigi tum oyuncaklari..